22 Kasım 2012 - O. Marsilya 0-1 Fenerbahçe - Bekir İrtegün Röveaşata
24 Kasım 2012 - S.B. Elazığspor 1-1 Galatasaray - Felipe Melo Penaltı Kurtarıyor
26 Kasım 2012 - Trabzonzpor 0-3 Eskişehirspor - Servet Çetin Kendini Aşıyor
Dünyada yaklaşık 1750 kayısı çeşit ve tipinin
bulunduğunu, bunların 1230’nun bazı özelliklerinin “Avrupa Kayısı
Katalogu”nda 1989 yılında yayınlandığını,
Çekoslovakya’da “Jousyska”; Bulgaristan’da “Persiana”, “Ambrozia Ranna”, “Bijla Kasna”, “Edra Ranna”, “Chehia I”; İtalya’da “Hafzi Hatif 7/53”, “Hamurı Bakkır”, “Hatif 721”, “Hatif Hatif”, “Kalısarıfı”, “Muhittin Bey”; Macaristan’da “Cegledi Mamut”, “Szegedi Mamut” kayısı çeşitlerinin yıllar öncesinde Anadolu’dan götürüldüğünü, 1502’de Osmanlı Padişahı II. Bayezid Han tarafından çıkarılan ve Türkiye’nin ilk standardı kabul edilen Kanunname-i İhtisab-ı Bursa’da “yaş zerdalinin, ilkin iki yüz dirhemi bir akçaya, üç günden sonra üç yüz dirhemi, daha sonra gelişine göre bu kıyas üzerinden narh verileceği” şeklinde bir standardın konduğunu, Dünyada yaş kayısı üretimi 1000 tonun üzerinde olan ülke sayısının elli beş, bu ülkeler arasında yaş kayısı üretimi yıllık 100 bin tonun üzerinde olanlarının sayısının yedi olduğunu, 1961 yılında 1.3 milyon ton olan dünya yaş kayısı üretiminin kırk iki yıl sonra ancak % 100’lük bir artışla 2.7 milyon tona çıktığını, kayısı üretimindeki artışın elma, şeftali ve turunçgillerle mukayese edilemeyecek ölçüde düşük olduğunu, 1994 yılında Ermenilerin kayısı bitkisine olan vefa borçlarını ödemek için gümüşten madeni hatıra paraları bastırdığını, madeni hatıra paranın bir yüzünde kayısı yaprağı ve meyvesi, diğer yüzünde ise kayısının İngilizce ve Ermenice isimlerinin bulunduğunu, |
Kayısı Meyvesinin
Tüketim Alanları
Dünyada üretilen kayısının önemli bölümü sofralık
olarak tüketilmektedir. Ancak kayısıda hasat döneminin kısa olması ve taze
kayısının çabuk bozulması nedeniyle kayısı daha çok kurutularak veya
işlenerek değerlendirilmektedir. Dünya yaş kayısı üretiminin yaklaşık %
20-25’lik kısmı kurutulmaktadır. Sofralık ve kurutmalık olarak
değerlendirilen kayısıdan geriye kalan kısmı ise işlenerek
değerlendirilmektedir.
Kayısı çekirdeklerin tatlı olanları çerez olarak
tüketilmekte, acı olanlar ise kozmetik ve ilaç sanayiinde hammadde olarak
kullanılmaktadır. Ayrıca kayısı çekirdeğinin tohum ve kabuğundan badem yağı,
yemeklik yağ, benzaldehit (aroma esansı), furfural, aktif karbon, amigdalin
ve hidrosiyanik asit elde edilmektedir. Kayısının gövde, dal ve çekirdek
kabukları yakacak olarak kullanılmasının yanı sıra kayısı ağacının yaş ve
kuru yaprakları hayvan yemi olarak değerlendirilmektedir.
|
Bugün dünyada 1750’nin üzerinde kayısı çeşidi ve
melezi bulunmakla birlikte her ülkede ekonomik anlamda yetiştiriciliği
yapılan kayısı çeşidi sayısı 5-10’u geçmemektedir. Bu bölümde ülkemizde ve
yurtdışında yetiştirilen önemli bazı kayısı çeşitlerinin özellikleri
verilmiştir.
Yerli Kayısı
Çeşitleri
Hacıhaliloğlu
Malatya’nın en önemli kurutmalık kayısı çeşididir.
Malatya’daki kayısı ağacı varlığının yaklaşık % 73’nü oluşturur. Tahmini
olarak 1900’lü yılların başında Malatya’nın 12 km kuzey- doğusundaki
H.Haliloğlu çiftliğinde bir seleksiyon sonucu bulunmuştur.
Ağaçları yüksek boylu, dik, dalları yayvan, çok
kuvvetli ve çabuk büyür. Kuvvetli ve sulanan topraklarda her yıl ürün verir.
Beyaz renkli çiçeklere sahiptir.
Verimi orta, dona, kurağa ve hastalıklara (monilya
ve çil) karşı hassastır. İyi bakılmayan ağaçlar peryodisite gösterme
eğilimindedir. Zayıf topraklarda ve kurak şartlarda abortif dişi organ
oluşturur, çiçek tozlarının çimlenme yüzdesi düşer.
Hacıhaliloğlu kayısı çeşidi içerisinde meyve rengi,
şekli, ağırlığı, SÇKM miktarı ve ağaç verimi bakımından geniş varyasyonlar
bulunmaktadır. Malatya Meyvecilik Araştırma Enstitüsü tarafından yürütülen
“Hacıhaliloğlu Çeşidinde Klon Seleksiyonu” çalışmasıyla kaliteli klonlar
seçilmeye çalışılmaktadır.
|