Kayısı Meyvesinin
Tüketim Alanları
Dünyada üretilen kayısının önemli bölümü sofralık
olarak tüketilmektedir. Ancak kayısıda hasat döneminin kısa olması ve taze
kayısının çabuk bozulması nedeniyle kayısı daha çok kurutularak veya
işlenerek değerlendirilmektedir. Dünya yaş kayısı üretiminin yaklaşık %
20-25’lik kısmı kurutulmaktadır. Sofralık ve kurutmalık olarak
değerlendirilen kayısıdan geriye kalan kısmı ise işlenerek
değerlendirilmektedir.
Kayısı çekirdeklerin tatlı olanları çerez olarak
tüketilmekte, acı olanlar ise kozmetik ve ilaç sanayiinde hammadde olarak
kullanılmaktadır. Ayrıca kayısı çekirdeğinin tohum ve kabuğundan badem yağı,
yemeklik yağ, benzaldehit (aroma esansı), furfural, aktif karbon, amigdalin
ve hidrosiyanik asit elde edilmektedir. Kayısının gövde, dal ve çekirdek
kabukları yakacak olarak kullanılmasının yanı sıra kayısı ağacının yaş ve
kuru yaprakları hayvan yemi olarak değerlendirilmektedir.
Kayısının Besin
Değeri
Kayısı insan sağlığı bakımından önemli bir yere
sahiptir. pH’ı 3-4 arasında değişen taze kayısı dokuz farklı şeker, on sekiz
serbest amino asit, zengin A vitamini ve beta karoten, yüksek miktarda
potasyum ve demir elementi ihtiva etmektedir. Yaş meyvede çağla döneminde
yüksek olan C vitamini (50-60 mg/kg) meyvenin olgunlaşması ile birlikte
azalmaktadır (30-50 mg/kg).
Kayısının İnsan
Sağlığı Bakımından Önemi
Kayısı, insan vücudunun günlük enerji ve protein
gereksiniminin karşılanmasında çok az katkıda bulunmakla birlikte mineral
maddelerden potasyum ve vitaminlerden ß-karotence çok zengindir. A vitaminin
öncül maddesi olan ß-karoten vücudu ve organları saran epitel doku, göz
sağlığı, kemik, diş gelişmesi ve endokrin bezlerinin çalışması için
gereklidir. Bu görevlerinden başka A vitamini üreme ve büyümede,
enfeksiyonlara karşı vücut direncinin artmasında önemli rol oynar. Diğer
taraftan A vitamini normal vücut hücrelerinin kanserli hücreye dönüşmesinin
başlıca sorumlusu olan aktif karsinojenlerden tekli oksijenin oluşmasını
önlemekte veya oluştuktan sonra etkisiz hale getirmektedir. Ayrıca A vitamini
organizmanın ve sağlıklı hücrelerin direncini artırarak kansere karşı
koruyucu görevi yapmaktadır. Bu koruyucu aktivite sigara ve alkol kullananlar
için daha da önemlidir. Serbest radikallerin oluşumuna ve hücre ölümüne neden
olan protein ve yağ asitlerinin bozulma tepkimelerini önlemektedir.
Kayısının sodyumca fakir potasyumca zengin olması
nedeniyle kalp yetmezliği, böbrek hastalıkları, hepatit siroz tedavisinde
olumlu etkileri olduğu bildirilmektedir.
Kuru kayısının beslenme ve sağlık açısından en
önemli bileşiklerinden birisi de diyet lifidir. Kuru kayısının 100 g’da
yaklaşık olarak 24 g diyet lifi bulunur. Yetişkin bir insanın günlük diyet
lifi gereksinimi ise 25 gramdır. Diyet lifi sindirim sistemimizde salgılanan
enzimler tarafından hidrolizlenemeyen polisakkarit ve lignin gibi
bileşiklerden oluşmaktadır. Diyet lifi kabızlık, irritabl kolon sendromu,
apandisit, hemoroid, diş hastalıkları, şişmanlık, şeker hastalığı, kroner
kalp hastalıkları ve klon kanseri gibi hastalıkların oluşum riskini
azaltmakta, bağırsakların düzenli çalışmasını sağlamaktadır.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder